Site açılış tarihi: 27 kasım 2012
Geçen ayki Günlük ort. ziyaret: .. 174
Ay içinde en yüksek ziy sayısı: .242
Geçen ayki ziyaretçi sayısı: . 5234 (Mayıs 2023)
Toplam ziyaretçi sayısı: 852 224

Kitaplar » Su Ürünleri Yetiştiriciliği » Akbalık Yetiştiriciliği




KOREGON (Ak balık) YETİŞTİRİCİLİĞİ

     Prof. Dr. Atilla Alpbaz


     Ülkemizde bu ve benzer türler üzerinde yapılan bir yetiştirme çalışması bulunmamaktadır. Fakat dış ülkelerde her gölde kendine has balık türleri vardır ve bu türler üzerinde çeşitli yetiştirme çalışmaları yürütülmektedir. Ülkemiz göllerinde de bir çok yerli balık türünün var olduğu bilinen bir gerçektir. Tatlı su göllerimizde var olan balık türleri üzerindeki yetiştirme çalışmalarına örnek olabileceği düşüncesiyle dış
ülkelerde yetiştiriciliği yapılan koregon balıkları yetiştiriciliği üzerinde biraz bilgi verilmesinde yarar görülmüştür.

     Coregonus cinsi Salmonidoe familyasında Coregonidae alt familyası içinde yer alır. Koregonlar bazı yayınlarda ingilizce "White fish" beyaz balık veya ak balık olarak isimlendirilmektedir. Koregonlar Avrupa, Asya ve Amerika'da yaygın olarak bulunur ve bir çoğu ekonomik değere sahip türlerdir. Bazı türleri tatlı ve tuzlu sular arasında göç eder (Coregonus oxyrhynchüs L.). Som balıkları ile aynı familyaya dahil olmakla beraber şekil bakımından farklıdırlar. Ağızları küçük ve renkleri değişiktir.

     Koregon türleri geniş ölçüde soğuk su balığıdır. Bol 02 içeren temiz suları tercih ederler. Yumurtlama dönemleri genellikle sonbahar ve kış başlangıcında olur (Kasım-Aralık) ve 1-2 hafta devam eder. Eşeysel olgunluk küçük türlerde 2 yaşında, büyüklerde ise 3-4 yaşında görülür. Yumurtalarını derinlerde bırakırlar ve yumurtalar dip kısma çöker.

     Genel olarak bu genusa giren balıklar iki gruba ayrılır. Birinci gruba girenler plankton yiyenlerdir (Coregonus albula L.). Diğerleri ise dipte yaşayan, bitki ve böcekler gibi canlı kaynaklar ile beslenenlerdir. Avrupa'nın bir çok gölünde o göle özel tür veya varyetenin yaşadığı görülür. Bir gölde yaşayan balıklar diğer bir göle alındıklarında yeni gölün ortamına uygun yeni bir hat olarak ortaya çıkabilirler.

     En yaygın Coregon türleri olarak; Coregon albula, Coregonus idschian G.; Coregonus Iauaretus L.;Coregonus nasus P; Coregonus peled G.; ve Coregonus oxyrhynchus L. dile getirilebilir.



Resim: Coregonus albula


     YAVRU ÜRETİMİ

     Kahverengi alabalıklar ile aynı periyotta yumurtlarlar. Bu dönem Ekim ile Aralık sonu arasındadır. Avrupa'da bu periyodun 15 Kasım ile 15 Aralık arasında olduğu belirtilmektedir. Fakat gölden göle, göllerin ekolojik koşulları ve su ısısına göre bu periyotta bazı farklılıklar olabilir. Genel bir bilgi olarak suyu erken soğuyan göllerde yumurtlamanın daha erken olduğu görülür. Fakat aynı ısıdaki göller arasında bile farklar olduğu gözlenmiştir. Örneğin C. lavaretus türü diğer türlere oranla daha geç yumurta bırakmaktadır. Yumurtlatma amacıyla, iç sularda yumurtlama alanlarından eşeysel olgunluğa ulaşmış anaçlar toplanır. Bu iş olgunluğun yoğunlaştığı dönemde yapılmalıdır. Bu dönem çoğunlukla su sıcaklığının 4-7°C arasında olduğu devredir.
 
      Damızlık olarak yararlanılacak balıklar fanyalı ağlar veya sürütme ağları ile avlanır. Yumurtlama bölgesine gece bırakılan fanyalı ağlardan sabahleyin yakalanmış balıklar toplanır ve amaca uygun olanları ayrılarak damızlık olarak kullanılır. Her gölde yumurtlama devresi 10-15 gün kadar sürdüğünden bu periyodun bilinmesi ve takip edilmesi çok önemlidir. Avcılığın ilk günlerinde dişiden çok erkek balığın, av dönemini sonlarında erkekten çok dişi balıkların ağlara takıldığı görülür. Bu durum yumurtaların döllenmesi bakımından bazı problemler yaratabilir.

     Türlere göre damızlık balıkların ağırlıkları farklı olabilir. Örneğin C albula türü balıkların ağırlığı 30-100 g. arası, C lavaretus türüne ait olanlar işe 1 -3 kg. arası olabilir. Damızlık olarak yararlanılan balıkların yaşı 3 ve daha yukarı olmalıdır.

      Büyük koregon türlerinde anaç balıkların havuzlarda yetiştirilmesi de mümkün olmaktadır, Clarvaretus türünde havuz şartlarında anaç büyütüp yumurta ve sperm sağlanması imkan dahilindedir. Doğal sulardan avlanan Cnasus türlerinden kolayca yumurta sağlanmasına karşın havuzlarda büyütülenlerde ovaryumda aşırı yağlanma 'olmakta ve yumurta alımı güçleşrnekte dir. Küçük koregonlarda ovaryum Mart ayından Haziran'a kadar çok az gelişmekte Haziran'dan Kasım'a kadar hızla büyümekte, sonra süratle azalmaktadır. Yumurtlamadan kısa bir süre önce ovaryum toplam canlı ağırlığın % 2S'ini kapsar. Yumurta sayısı balığın yaşından çok, ağırlığına bağlı olarak değişmektedir. 20 cm. uzunluğundaki balıktan 10.000 yumurta 24 cm. uzunluğundaki balıktan 20.000 yumurta elde edilebilir. Küçük koregonlardan kg. ağırlık başına 25-30 bin yumurta elde edilmektedir.



Resim : koregon larvaları



      Koregonlarda yapay döllenmenin başarılı olması isteniyor ise işlemin yapıldığı dönemde yumurtaların iyice olgunlaşmış olması gerekir. Bu nedenle üretimde kullanılacak anaç balıklar, doğal yumurtlamanın olduğu dönemde yakalanmalıdır. Yumurtaların olgunlaşmış olduğu, balığın karnının sıvazlanması ile yumurtaların kolaylıkla sağılmasından anlaşılır. Eğer sıvazlama ile yumurtalar kolaylıkla sağılmıyor ise yumurtalar daha olgunlaşmamış demektir. Bu tür bir balıktan alınacak yumurtalardan iyi bir döllenme oranı beklenilemez. Ayrıca olgun yumurtalar, yuvarlak, şişkin ve şeffaf olur. Olgun olmayan yumurtalar ise donuk mat renkli ve beyazımsıdır. şeffaf değildirler.

     Avlanan balıklar yumurta sağımı için hazır değil ise bir süre yumurtaların olgunlaşması için bekletilebilir. Fakat bu bekleme süresi birkaç günü geçmemeli ve olgun balık bulma yolları aranmalıdır. Erkek balıklar süt sağırnı amacı ile daha uzun bir süre için havuzlarda bekletilebilir.

     Büyük koregon türlerinde canlı ağırlık arttıkça yumurtalık ağırlığı da artar. Bunlarda ovaryum 3 yaşında %15, 4 yaşında %20 düzeyindedir.
 
      Koregon anaçlarında yumurta sağlanması gerektiğinde yumurtaların bir kısmını dökmüş veya kaybetmiş anaçlar kullanılmamalıdır. Ayrıca ortam koşullarındaki ani değişme ve kötüleşmeler yumurta sağımını olumsuz etkiler. Sağımda elde edilen yumurta miktarı anacın taşıdığı yumurtaların %30-40 eksiğini oluşturur.

     Yumurtalar döllenmeden sonra su alımı nedeniyle % 150 oranında büyümektedir, bunu dikkate almak gerekir.

     Doğal sularda yakalanan anaçlar hemen sağılmalıdır. Balıkların ölmesiyle beraber bir süre daha canlı yumurta alınabilir. Bu değer 2 saat sonra %52-63, 3 saat sonra %3-14 ve 4 saat sonra %0-1,6 düzeyinde bulunmaktadır. Bu oranların değişmesinde oıtam sıcaklığı etkili olur. Ülkemizde de doğal kaynaklarımızda bulunan balık türleri üzerinde benzer çalışmalar yapılmasında yarar vardır.

     Yumurtaların sağımı ve yapay dölleme aynen som balıkları, alabalıklar ve turna balıklarında olduğu gibi yapılır: Kuru yöntemin uygulan- ması daha doğrudur. Kuru yöntem balıklardan sağılan yumurtanın kuru ortamda hiç su
karıştırılmadan, erkekten sağılan süt (sperma) ile döllenmesi yolu ile olur. Bu balıklarda yarı kuru yöntemde uygulanmaktadır. Bu yöntemde önce kuru yöntemle döllenme işlemi tamamlanır. Daha sonra kaba az su verilerek yumurtalar 10-15 dakika süre ile yavaşça karıştırılır, sonra bol su ile yıkama yapılır. Sağımda bir dişiye bir erkek yeterli olmaktadır. Erkek sayısının fazla olması neticenin daha emin ve olumlu sonuçlanmasını sağlar. Döllenme oranı %50-90 arasında olmaktadır.

      Don olayının söz konusu olduğu çok soğuk dönem veya yerlerde yavaş döllenme yönteminin uygulanması daha sağlıklıdır. Yumurtaların üst düzeyinin çok ince buz tabakası ile kaplanması spermanın zarar görmesine neden olur ve döllenme oranı çok azalır. Bu durumda (yumurta +sperrna+su) bir leğene dökülür ve sürekli olarak karıştırılır. Bu suretle yumurtalar don olayının getirdiği zararlardan korunabilmektedir.

     Döllenmiş koregon yumurtaları su dolu kaplar içinde bir kaç saat süre ile taşınabilir. Bu döllenme işleminden hemen sonra yapılmalıdır. Taşınmadan önce yumurtalar iyice yıkanır. Böylece nakil sırasında oluşabilecek bozulmalar önlenmiş olur. Taşıma 15-20 litrelik su dolu kaba 3- 5 litre koyarak 6 ila 8 saat süre ile yapılabilir. Taşıma sırasında ani ısı değişimlerinden kaçınılmalıdır. Yumurtalar yeni getirildikleri yerde suya alıştırılırlar. Örneğin yumurta, getirilen kap önce su içine konulur. Isı alış verişi ile kaptaki ısı ile dıştaki ısı bir süre sonra aynı olur. Bu alıştırmadan sonra yumurtalar çok dikkatli olarak yavaş yavaş kuluçka şişelerine aktarılır. Taşıma esnasında kapta bulunan yumurta miktarı su miktarının en fazla %30'u kadar olur.

      Koregon yumurtalarında yapışkanlığı ortadan kaldırmak için bir işlem yapmaya gerek yoktur. Bu durum kuluçkalamada ilk günlerde kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Koregon yumurtalarının kuluçka edilmesinde 78 lt.'lik şişelerden yararlanılır .Alabahklarda olduğu gibi kuluçka tavalarında yumurta tutulması pek nadir olarak uygulanmakta ise de düşünülebilecek bir yöntemdir. Özellikle büyük koregon yumurtaları tavalarda kuluçkaya alınabilmektedir. Kuluçka şişelerine 1,5-2 lt. su almamış yumurta yerleştirilir. Su alımından sonra bu yumurtanın hacminde yumurta sayısı 600-800 bin, büyük koregonlarda ise 200-250 bin düzeyinde olmaktadır.

     Kuluçka dönemi sonuna doğru bu sayı ortaya çıkan kayıplar nedeniyle azalır. İyi bir kuluçkalama başarısı için döllenme yanında, özellikle oksijen temini ve su sıcaklığı büyük öneme sahiptir. Su akımı (debi) beher "kuluçka şişesinde 2-6 lt/dk. düzeyinde tutulmaktadır. Kullanılan suyun filtre edilmesi ile yumurtadan çıkış oranı yükseltilebilir. çünkü kullanılan suyun temizliği çok önemlidir. Yumurtalar üzerinde tortu birikmesi ölümlere neden olur. Ölü yumurtalar temizlenmezse mantarlaşma görülebilir ve bu durum sağlıklı yumurtaları da olumsuz etkiler. Kuluçka şişelerine verilen su oksijence doygun olmalıdır. Oksijen doygunluğunu n biraz yüksek olması da yarar sağlar. Su değişiminin normalin altına düşmesi oksijen eksikliğine neden olur. Koregon yumurtalarının kuluçkalama sıcaklığı 1-4oC arasında değişmektedir. Geçmişte büyük koregenlarda kuluçkalama sıcaklığının 8- 10 c arasında tutulması, şimdiki çalışmalara göre zararlı olarak kaydedilmektedir.



Resim: Akbalık soğuk suların balığı olarak olta balıkçılığında amatörler için önemli bir türdür.


      Yumurtalardan 30-40 gün sonra çıkış başlar. Su soğuk ise bu aylarca devam edebilir. Bu durumda koregon larvası ilkbaharda ortaya çıkar. Bu larvalar daha sıcak suda daha erken çıkan larvalardan daha güçlü, % 10 daha büyüktür. Daha süratli ve yem bulmada daha ataktır. Bu durum yaşama gücünü de arttırır. Şayet kuluçkalama düşük sıcaklıkta yapılıyorsa, koregon yumurtalarında embriyonal gelişim süresi 300- 400/ derece gün devam etmektedir. 160/ derece günden sonra yumurtada gözler belirir. Bazı araştırmalara göre kuluçkada kullanılan suyun 3- 5°C olması çok yararlı görülmektedir. Çünkü sıcak sularda yumurtadan çıkış kısa sürede biter ve bu larvalar uzun sürede yumurtadan çıkanlara oranla daha cansız ve güçsüz olurlar. Kışın yeterli soğuk su bulunamıyorsa kuluçka kaplarına yapay soğutulmuş su verilir. Kuluçka şişelerindeki yumurtalar sürekli kontrol altında tutulur. Su akışı kontrol edilmeli ve mantarlaşmayı azaltmak için ölü yumurtalar toplanmalıdır.

     Mantariaşmaya karşı malahit yeşili kullanılır. 3-5 günde bir defa 1-10 mg.llt. malahit yeşili ile yumurtalar 30 dakika banyo edilir. Düşük sıcaklıklarda mantarlaşma fazla olmaz.

     Ölü yumurtaların temizlenmesi için kuluçka şişelerine verilen su biraz azaltılır. Sadece yumurtaların hafif şekilde hareket etmelerini sağlayacak oranda su verilmesine devam edilir. Bu sırada ölü yumurtalar daha hafif olduğundan su yüzeyine çıkar ve bunlar kolayca temizlenebilir.

     Kuluçkalama süresinde ölü yumurtaların sayısı çok artarsa canlı yumurtalarda gözler belirdikten sonra tuzlu su banyosu ile ayrılması gerekir .. Bu . dönemde (%12) tuzlu su ile yapılan banyolamada 1 dakikada ölü yumurtalar çöker. Bu işlem anında sıcaklığın biraz yüksek olması olumlu etki yapar. Yumurtaların tuzlu suda bırakılması canlı yumurtalar üzerinde de olumsuz etkiler yapmaktadır, bu nedenle su yüzeyinde bulunan canlı yumurtalar süratle normal suya alınır.

     Koregon yumurtalannın kuluçka kaybı olarak %50'ye kadar mortalite normal kabul edilir. Çok iyi şartlar altında kayıp %10-20 düzeyinde kalır. Yumurtadan çıkış düşük sıcaklıkta uzun süre devam eder. Bu derece ve su sıcaklığının biraz arttırılması çıkışı hızlandırır ve işletmeye kolaylık sağlar. Fakat bu uygulamada daha önce sözü edilen sakıncalar dikkate alınarak hareket edilmelidir. Larvaların çıkışı kulueka şişelerinde olur. Larvalar yumurtadan çıkınca su ile yüzeye gelir ve su ile dışarı atılırlar. Şişenin alt tarafına yerleştirilen ve su içinde tutulan çok ince gözlü bir tül ile larvalar yakalanır. Bu dönemde larvalar Icm. boy ve Imm. kalınlıktadır.

      Larvalar 1.000 veya 5.000 ölçekli kaplar ile sayılır. Koregon larvalarının besin kesesi küçüktür ve çok az miktarda besin içerir. Yavru bu besini kısa sürede (4-5 günde) tüketir, daha sonra serbest yüzme durumuna geçer ve dışarıdan yem alma ihtiyacı duyar. Bilindiği gibi alabalıklarda bu süre çok daha uzundur. Bu nedenlerle şayet larvaları besleme imkanı yoksa en fazla 4-6 gün sonra doğal sulara bırakılmalıdır. Bırakılma anında taşıma suyu ile bırakılan kaynak arasında ısı farkı olmamalıdır. Isı farkı varsa bırakılma yavaş yavaş yapılmalıdır. Koregon bulunmayan küçük göllere yavru bırakılması başarılı sonuçlar verir. Yerleştirme sıklığı olarak 10.000 larva/ha tavsiye edilir. Küçük koregonlar için .15 m. derinliği bulunan göller önerilir. Derinlik 7 metreden az olmamalıdır. Suda görünümlük 2 m. olmalı, yaz aylarında oksijen 5 ppm'in üzerinde bulunmalıdır. Diğer yandan bu sularda larvaları yiyebilecek balık ve diğer canlıların olmaması gerekir. Bunun için larvaların serbest bırakıldıkları yerler iri balıkların gelemeyeceği sığ ve bitkili yerler olmalıdır. Avrupa'da yapılan çalışmalarda doğal sulara larva bırakmada başarı oranı % 10 dolayında olup bir çok uygulamada %l'e kadar düşebilmektedir.

     Doğal kaynaktaki balık mevcudunu arttırmak için yakalanamayacak boya ulaşmış (gelişmiş) yavru miktarını arttırmak gerekir. Kore- gon istihsalini arttırmak ve doğal üremeyi gerçekleştirmek için yavrular uygun koşullarda bir süre büyütülmeli ve uygun bir zamanda doğal sulara bırakılmalıdır. Keseli dönemi tamamlayan larvaları bir süre zooplanktonla yemlemek ve güçlendikten sonra bırakmak çok daha yararlı olur. Küçük koregonlar 13 mm. boya ulaştığında bırakılırsa, yemlenmemiş yavru bırakılmasına oranla gölde 12,5-25 kat fazla balık mevcudu kalmaktadır. Büyük koregonlar 30 mm. boya ulaştığında bırakılırsa, bu oran 50 katı bulmaktadır. Bu durum 1 milyon yemlenmemiş larva yerine 20-80 bin gelişmiş yavru bırakmanın benzer büyüklükte populasyon yoğunluğu sağlayabileceğini ifade eder.

 Resim: aşağıda görülen akbalık yumurtaları değerli bir ürün olarak kabul edilir





Resim: Dış ülkelerde sportif balıkçılığa bağlı çok önemli bir turizm sektörü doğmuştur. Sektörü canlı tutmak ve gelen turistleribalık avcılığı bakımından mutlu kılmak için her türlü olanak yaratılmaya çalışılmaktadır. Buna bağlı olarak göllerin yakınına kurulan turistik otel müşterileri için gçller kontrollu olarak balıklandırılır. Ülkemizdede son yıllarda bu konuda gelişmeler olduğunu görmekteyiz. Üst resimde otellar alt resimde ise göl ortasında konforlu bir ortamda olta ile balık avlamak için oluşturulmuş yerler görülmektedir


    YAVRU BÜYÜTME: 

 
     Gelişmiş koregon yavrusu elde etmek için plankton yemlemesi ile tanklarda veya beton havuzlarda yetiştiricilik yapılmaktadır. Su akışı 2-6 It/dk'dan az olmaması önerilir. Büyütrne tankları 1 m. dolayındadır. Yetiştirme için 15°C su sıcaklığı uygundur. Su sıcaklığı sürekli olarak 10°C'nin üzerinde kalmalıdır. Tanklar veya havuzlar rüzgardan korunmalı veya kapalı yerlerde bulundurulmalıdır. Suyun içerdiği oksijen miktarı 5 mg/lt.'nin altına kesinlikle düşmemeli ve genellikle 8-9 mg/lt. düzeyinde bulunmalıdır. Gerekli durumlarda tanklarda havalandırma yapılır. Suda organik artıklar mümkün olduğunca düşük düzeyde tutulmalı ve bunun için sık sık alınmalıdır.



Resim Koregon hasadı


     Tanklarda 100-150 bin/m yerleşim sıklığı uygundur. Balık ve yem kayıplarını önlemek için tankların üzeri küçük gözlü ağlarla kapatılır. Yav- rularda kuvvetli negatif fototaksi olduğundan kaplar üzerinde gölgelerne yararlıdır. Yernleme anında ise iyi ışıklandırma gerekir. Gelişme süresince tipik kümelenme göze çarpmaktadır. Miktar ve kalite yönünden iyi ve düzenli bir yemlerne, iyi bir yavru büyütme için gereklidir.

     Küçük koregon yavruları 36-46 gün içinde 13-16 mm. boya ulaşırlar. Su ısıtma uygulanmı- yorsa bu büyüklüğe Nisan sonu veya Mayıs başında ulaşılır. Büyük koregon yavruları 30-40 günde ortalama 20 mm., 50 günde 30 mm. boya ulaşmaktadır. Su sıcaklığının 13  derece olduğu uygun koşullarda ise 30 günde 30 mm. boya ulaşıldığı görülür. Bu gelişme periyodu içinde kayıp oranı %25 düzeyinde bulunmaktadır.

     AG HAVUZLARDA PAZARLIK BOYDA KOREGON YETİŞTİRİCİLİGİ:

     Tanklarda ve kanallarda balıkların bakımı ve yem teminindeki güçlükler yanında Polorıya'da küçük ve büyük koregon yetiştiriciliğinde bu yöntem geliştirilmiştir. Göllerde 6-8 m. derinliğe sahip yerlere yerleştirilen ağ havuzlarda genç koregon yetiştiriciliği yapılmaktadır.

     Ağ havuzlar çeşitli boyutlarda yapılabilir. Ağ göz açıklığı balık büyüklüğüne göre seçilir. Ağ havuzda su sirkülasyonunu azaltmamak için ağ sık sık ternizlenir, Parazit bulaşmasını önlemek için ağ havuzlar bitkilerin yoğun bulunduğu yerlere yakın konulmamalıdır. Gölden gelen planktonlar ağ havuz besisi için iyi bir besin kaynağı oluşturmaktadır. Geceleri su içine bir ışık kaynağı sarkıtılırsa plankton toplanmasını arttırır. Işık kaynağı tüm gece boyunca periyodik olarak yanıp söner ve plankton akımını 50 misli arttırır. Bu yöntemle yavru balık yetiştirilmesi başarı ile uygulanır. Aynı zamanda, parmak boya ulaşmış koregonlar ağ havuzda da kışlatılabilmektedir.

     HAVUZLARDA SOFRALIK KOREGON YETİŞTİRME:

     Büyük koregonlar tarla balıkçılığında Sazan yanında polikültüre alınmaktadır. Bunun için havuz büyüklüğü ve derinliği uygun olmalıdır. Havuz koşullarında büyütülen koregonlarda zamanla morfolojik değişiklikler olmuş, yüksek sırtlılık görülmeye başlanmıştır. Larvalar yumurtadan çıkıştan 6-8 gün sonra havuzlara yerleştirilir. Lar valar su yoluna yaklaştırılmamalıdır. Aksi halde kolayca dışarıya göç ederler. Sonbaharda 2- 1 5 cm. boy ve 10-15 gr. ağırlıkta. bir yazlık koregonlar hasat edilir. Kış aylarını özel kışlatma havuzlarında hareketli olarak geçirirler. İlkbahar başında tekrar besi havuzlarına alınırlar. Koregonlar sofralık boya 3-4 yılda ulaşmaktadır. Bu sürede 0,7-1,5 kg. ort. ağırlığa ulaşırlar. Koregon-lar genellikle Clodoser ve Copepodları, Chirono- mid larvalarını ve bentoz canlılarını tüketmektedir. Nisbeten serin ve oksijence zengin yarı entansif Sazan yetiştirme uygulanan havuzlarda polikültür yetiştirmeye rahatlıkla alınır.

     ÇEKOSLAVAKYA'DA KOREGON YETİŞTİRİCİLİ Ğİ

     Çekoslovakya'da Bohemia'da Trebon bölgesinde bazı göllerde koregon yetiştiriciliği üzerinde çalışılmıştır. Bu göllerde 4 yaşındaki balıkların 1-1,5 kg.'a ulaştıkları bildirilmektedir. Bu bölgede ele alınan tür Coregonus lauaretus (maraena)'dır. Üretim yapay yolla yapılır ve yumurtlama Kasım ayı ortalarında olup 1,5 kg. dolayındaki bir dişiden 2,5-3 mm. çaplı 20-40 bin yumurta elde edilebilmektedir. Kuluçkalamada su sıcaklığı 3-4°C'dir. Yumurtaların çatlaması Mart ayı başlarında olmakta ve yavrular yumurtadan çıktıkları gün havuzlara bırakılmaktadır. Plankton yiyerek büyüyen yavrular sonbaharda 12-14 cm. boy ve 10-15 gr. canlı ağırlığa ulaşabilirler. Kış aylarında diğer balıklardan ayrı olarak özel havuzlarda kışlatılırlar. İkinci ilkbaharda yetiştirme havuzlarına alınan balıklar zooplankton ve böcek larvaları yiyerek 2. yıldan  itibaren pazarlanacak ağırlığa ulaşınaya başlarlar.Pazarlama ağırlığı 0,7 ile 1,5 kg. arasındadır. Yetiştirme genellikle sazan kültürü yanında yan üretim olarak uygulanmaktadır.

 


GRİ BALIK
(Thymallus arcticus)


     Som balıkları grubundan olup özellikle nehirleri balıklandırma açısından kuluçkahanelerde üretilen bir türdür. Soğuk su balıkları yetiştiriciliği açısından tuzlu sularda da yaşayabilen bir tür olarak  önemli görülmektedir. Çin de nesli yok olmaya giden türler arasında görüldüğünden yetiştirme çalışmaları yapılmaktadır.

     Kuzey Asya soğuk nehirlerinin hepsinde mevcuttur. Eti çok lezzetlidir. Alabalık yemleriyle beslenebilmektedir. Yumurtalarının çapı 2.6 mm olup soğuk su balıkları yetiştiriciliği tekniğine uygun bir  yetiştirme yöntemi vardır. Özellikle bir bölüm önce verilen ak balık yetiştiriciliğine benzer teknikler ile yetiştirilirler,

     Erken ilkbaharda yumurta bırakırlar. Nehirlerde buzların erimesi ile birlikte bulundukları nehirlerin kaynağına doğru göç etmeye çalışırlar. Yumurtlamadan sonra tekrar geriye dönerler. Bir kısmı ise yumurta bıraktıkları yerlerde kalır. Bir dişi 1.500 kadar yumurta bırakır. Yumurtaların renkleri turuncu renktedir ve 2,6 mm çapındadır. Göllerde nehirlere oranla daha hızlı geliştirdikleri kaydedilmektedir. Cinsel olgunluğa ikinci yaşta erişmektedirler. Bu dönemde ortalama 18-20 cm boydadırlar. Etleri "çok lezzetli olması nedeniyle pazarda çok iyi fiyattan pazarlanırlar. Yapılan çalışmalar alabalık işlemlerinde üretilip 'yetiştirilebileceğini göstermiştir.

 



Resim: Gri balık