|
Diğer Meslekdışı Kitaplar » Hindistan'da Yazdım » Önsöz ve Delhi
Prof. Dr. Atilla Alpbaz
ÖNSÖZ
Ülkede pek çok lisan konuşuluyor. Genel olarak 20 lisan halen kullanılır durumda. Bu kadar karışık etnik grupları bünyesinde bulundurmakla beraber dünyada demokratik kanunları en ileri olan ve uygulayabilen ülkelerden birisi. Tekrar bu ülkeye gitme imkanı buluyorum. Bu kez neler göreceğim. Yolculuğum ve seyahatim nasıl geçecek. Bu kez bütün seyahat hatıralarımı tutma kararı alıyorum. Elimden geldiği kadar gördüğüm her konuyu yazmaya çalışacağım.
Hindistan'ı daha önce 1980 yılında bir kongre nedeni ile ziyaret etmiştim. Toplantı güneyde Cochin denilen şehirde yapılmıştı. O zaman Güney Hindistan' ı düşündüğümden daha temiz bulmuştum. Hava sıcak olduğu için halkın çoğunluğu her gün yıkanıyor ve elbise değiştiriyordu. Doğal olarak milyonlarca insan arasında bize göre çok farklı insanlar ve tipler vardı. Yiyecekleri bize göre farklı olduğundan biraz sıkıntı çekmiştim. Çoğunluğunda, özellikle öğle yemeklerinde otele gidip yemek yeme imkanı bulamayınca öğle yemeklerini iki üç muz ile geçiştirmiştim. Kongre sonu zamanım olunca çocukluğumuzda adı Seylan olan ve günümüzde Sri Lanka olarak bilinen ülkeye giderek çok merak ettiğim bu adayı da ziyaret etmiştim. Bu ülkenin Colombo denilen şehrinde 3 gün kalarak ilginç günlerim olmuştu. Benim için çok ilginç olan bu gezimde Madras ve Bombay'da da bir kaç gün kalarak Hindistan'ı tanımaya çalışmıştım.
İnsan bir ülkeye kongre için gittiği zaman pek fazla gezme imkanı bulamaz. Akşama kadar çeşitli tebliğleri dinlemek, not tutmak için çalışırsınız. Bu kez ise durumum farklı diye düşünüyorum. Çünkü bu seyahatimde 50. yaş günümü de kutlayacağım. Bu yaşta artık çok değerli olan bu imkanı konferanslar ve bazı toplantılar dışında Hindistan'ı ve Hint halkını tanımak amacıyla kullanabileceğim. Bu gezi için önce İzmir'den İstanbul'a geliyorum. Saat 19'da İstanbul'dayım. Gümrük işlemlerimi İzmir'de yaptıkları için bizi transit yolcular kısmına alıyorlar. Uçağımız saat 22' de kalkacak. İstanbul hava alanında bir hamburger ile kola alıyorum. Amerika'da bile 1000 TL. olan bir bardak kola İstanbul hava alanında 4500 TL. olmuş. Bu yazıları bekleme salonunda yazarken bir Hintli grup geldi. Yakınıma oturdular. Bir kadın küçük bir kitaptan kısa dualar okudu. Diğerleri ayakkabılarını çıkardılar. Kadını huşu içinde dinlediler. Duaları kısa sürdü ve oturdular. Kadın ve erkek birlikte dua ettiler. Demek ki ibadette kadın ve erkek yan yana dua edebiliyordu. Yanımda oturan hintli ile selamlaştık. Fakat İngilizce bilmediği için karşılıklı tebessüm etmekle yetindik. Uçağım yarım saat gecikme ile 22.36'da kalktı. Airbus uçağımız çok rahat. Slayt ile devamlı olarak nereye geldiğimizi, kaç km kaldığı, dışarıdaki hava sıcaklığı, takriben kaç saat sonra yere ineceğimiz konusunda devamlı bilgiler veriyor. Örneğin şu anda saat 22.56, uçuş yüksekliğimiz 10.058 m., sıcaklık dışarıda -45 "C, 181 km yol almışız, Delhi'ye 4.395 km. var. Gerçekten ilginç bilgiler veriyor ve insanı oyalıyor. Bu uygulamadan memnun oldum. Artık belirli bir yüksekliğe ulaştığımız için uçağımız çok rahat gidiyor. En küçük bir titreme yok. Uçakta birer çorap ile gözbağı dağıtıyorlar. Pek çok dış seyahatim oldu ama ilk kez bu tür bir ikram ile karşılaşıyorum. Güzel bir uygulama. Uçak yolculukları genellikle insanı yorar. Ayakkabılarımı çıkarınca ve bu terliğimsi çorapları giyince rahat edeceğimi umuyorum. Hemen ayakkabılarımı çıkardım ve verilen kısa çorapları giydim. Yanımda oturan yolcu Kıbrıs'lı. Avusturalya'da çalışıyormuş. Saat 8' de İstanbul'a inmiş ve 14 saattir hava alanında bekliyormuş. Yorgun. Hemen uyumaya başladı. Bayan hostesler içki dağıtmaya başladılar. Şu an Delhi'de saat 14.34, Türkiye'de 11.34, Demek ki arada 3 saat fark var. Bu gece benim için 3 saat daha kısa olacak. Uçak devamlı aynı yükseklik, 10.058 metrede uçtuğumuzu gösteriyor. Demek ki devamlı uçuş yüksekliğimiz bu olacak. Saatte 909 km. hızla gidiyoruz. Şu an saat 02.35 ve Afganistan üzerinde uçuyoruz. Afganistan'da ise saat 04.35 imiş. Bu durumda Afganistan'la aramızdaki saat farkı 2 saat oluyor. Dışarıda ısı -34 "C, ve 1 saat 20 dakika sonra Delhi'ye varabileceğimizi öğreniyorum.
DELHİ
Otobüsten inince bir araba ile bana bu burs imkanını sağlayan Hindistan Hükümeti Milli Eğitim Bakanlığındaki ilgili daireye gittim. Her türlü hazırlığı ve hangi üniversiteleri ziyaret edeceğimi planlamışlar. Bütün otel giderlerim Hint hükümetince karşılanacak ve ayrıca günlük 216 rupi hesabı ile bana 6780 rupi ödediler. Bir taksi ile kalacağım otele geldik.
Otelin adı Janpath. 1958'de yapılmış. Fena sayılmaz. Hemen bir banyo aldım. Saat 12 idi. Yemekten sonra 4'e kadar uyumuşum. Delhi'de grev varmış. Saat 5'de yürümeye çıktım ama dükkanların hepsi kapalıydı. Yarın açılacak diyorlar. Biraz dolaştım ve saat 18.30'da otele döndüm. Yine uzandım ve saat 20'de uyandım. Otelin lokantasına indiğimde içimde ne yiyebileceğim düşüncesi vardı. Neyse ki otelde 3 çeşit lokanta varmış. Bunlardan biri continental, birisi sadece sebze yiyenler, diğer bir ifade ile vejetaryenler, diğeri ise Hint yemekleri için idi. Ben continental olan lokantaya giriyorum. Yemek açık büfe olarak veriliyor. Otuza yakın yemek çeşidini masanın üzerine sıralamışlar. Böylece bu otelde yemek sıkıntımın olmayacağını anlıyorum. Tabaktaki yemeğim bitmişti. Sabahtan beri doğru dürüst bir yemek yiyemeyince ve arada çok fazla terlediğim için Hindistan seyahatimde zayıflayabileceğimi düşünmüştüm ama bu tür bir yemek yersem, değil zayıflamak, şişmanlarım diye düşündüm. Gerçekten oteldeki yemekler çok nefisti. Her halde biraz fazla yedim ki, şu an bile midemi sıvazlıyorum. Tatlı da yedim. Masada yedi çeşit tatlı vardı. Tatlılar çoğunlukla meyvalı, kremalı ve hafif tatlılardı. Herhalde İngilizlerden öğrenmişler diye düşündüm. İçimden 150-200 rupi versem, yine de ucuz sayılır, diyorum. 200 rupi bizim para ile 30.000 TL. civarında. Hesabı istedim. 85 rupi, bizim paramızla 12.000 TL. veya dolar olarak 5-6 $ arasıydı (1 dolar=2.740 TL). Doğrusu çok ucuzdu. Geçen yıl Amerika'ya gittiğimde 5 dolara ancak iki sandviç alabilmiştim. Burada ise açık büfede yiyebildiğin kadar. Bu ekonomik bir haksızlıktı. Hindistan hükümetine içimden teşekkür ediyorum. Güzel ve yemekleri iyi bir otel de yer ayırtmışlar.
|