Site açılış tarihi: 27 kasım 2012
Geçen ayki Günlük ort. ziyaret: .. 174
Ay içinde en yüksek ziy sayısı: .242
Geçen ayki ziyaretçi sayısı: . 5234 (Mayıs 2023)
Toplam ziyaretçi sayısı: 852 224

Kitaplar » Su Ürünleri Yetiştiriciliği » Tatlı Su Karidesi Yetiştiriciliği




       

 

           TATLISU KARİDESİ YETİŞTİRİCİLİGİ

 
 
     Tatlı suda yaşayan pek çok karides türü bulunmaktadır. Ülkemizde ileriki yıllarda tatlı su karidesi yetiştiriciliğinin ele alınması günümüz için pek olası gibi görülmese de gelecek yıllarda teknolojik alanda ne gibi ilerlemeler olacağını da tahmin etmek zordur. Özellikle Güney Doğu Anadolu'da bazı uygulamaların ele alınması da söz konusu olabilir.
 
     Tatlısu karidesleri, taksonamik olarak eklembacaklılar sınıfı içersinde Caridea bölümü Palaemonidae familyasında Macrobrachium cinsine dahildirler. Doğal yaşam alanları, tatlı ve acısu olmak üzere nehirlerin denizlere yakın bölümleri, denizle bağlantısı bulunan göller ve bu sistemlerle entegre olmuş su kanallarıdır. Tropikal ve subtropikal kuşakta dağılım gösteren Güney ve Güney-Doğu Asya kökenli karideslerdir. Yetiştincilik ile ilgili ilk çalışmalar 1950'lerin sonunda Tayland ve Malezya'da başlamıştır. Daha sonraları bu çalişmaları Havai;: İsrail ve ABD'deki çalışmalar izlemiştir, Günümüzde ticari olarak Brezilya, Ekvador, Filipinler, Endonezya, İsrail, Malezya, Meksika, Tayvan, ABD gibi bir çok ülkede yetiştiriciliği yapılmaktadır.
 
     Macrobrachium genusunda 100'ün üzerinde tür bulunmasına rağmen ticari öneme sahip Macrobrachium rosenbergii diğer tatlı su karidesleri içerisinde hem tatlı suda hem de düşük tuzlulukta yetiştirilebilmesi açısından büyük önem taşır. Polikültüre uygun olması, omnivor beslenmealışkanlığı , hızlı büyümesi ve hastalıklara karşı daha dayanıklı olması nedeniyle yetiştiriciliği yaygın olan bir türdür. Bu türün özellikleri ve yetiştiriciliği konularındaki çalışmalara ağırlık vererek bilgi sunmaya çalışacağız.
 
 Sol:Tatlı su karidesleri                      Sağ:Tatlı su karidesi üretim alanları
          
 
          Bio-Ekolojik Özellikleri:
          Kelime anlamı olarak tatlı su karidesi diye adlandırılsa da hayatlarının bazı dönemlerinde özellikle larval  dönemlerinde tuzluluğun 5-20 ppt aralığında değiştiği acı suya gereksinimleri vardır. Yumurtadan çıkan larvalar  tatlı suda en fazla 5 gün yaşayabilir. Larvaların yaşamaları için acısu gereklidir, Yetişkin bireyler besin olarak hayvan sal ve bitkisel yem kaynakları yanında detritusları da tüketirler. Başlıca besinleri kurtlar, böcek ve larvaları, küçük  kabuklu ve krustaseler, balık ve diğer hayvanların ölüleri ve artıkları, tohum ve meyveler, alg ve su bitkilerinin yaprak, gövde ve saplarıdır. Erkeklerin baş bölgesi dişilere oranla daha büyük olup ikinci yürüme bacakları bariz olarak daha  büyük ve uzundur. Buna karşın dişllerin karın bölgesi erkeklere oranla daha geniştir, Olgun erkeklerde kıskaçların rengi     çoğunlukla mavi bazen de kahverengi olabilmektedir
            Dişiler genellikle 6 ayhk olmadan önce ortalama 20-30 gr. ağırlıkta cinsel olgunluğa erişirler, Çiftleşme sadece sert kabuklu erkekler ile yeni kabuk değiştirmiş dişiler arasında gerçekleşir. Karidesler yumurtalarını bırakmak amacıyla acı sulara göç ederler. Yumurtlama döneminde acı sularda sadece yumurtalı dişiler bulunur, erkek bireylere rastlanmaz. Doğal koşullarda çiftleşme yıl boyunca devam eder ve bir dişi yılda 3-4 kez yumurta bırakabilir. Çiftleşme sırasında erkekler spermlerini kesecikler halinde dişinin III. çift yürüme bacakları arasında bulunan genital açıklığa depolarlar. Yumurtalar çiftleşmeden sonraki birkaç saat içinde bırakılır. Bu esnada döllenme dışarıda yumurtalar bırakılırken gerçekleşir. Bırakılan yumurta sayısı dişinin yaşı ve büyüklüğüyle ilişkilidir. İri ve tam olgun dişiler 100.000 ve üzeri yumurta bırakabilirken daha genç dişilerde bu sayı 10.000 veya daha da altında olabilir. Döllerımiş yumurtalar dişiler tarafından karın bölgesinin kuyruk kısmına doğru transfer edilir. Yumurtalar bu bölge ve yüzme bacaklarında bulunan tüyler yardımryla açılıncaya kadar bu bölgede korunur. Ayrıca yüzme bacakları sayesinde yumurtalar sürekli havalandırılır ve bozuk yumurtalar temizlenir. Yeni bırakılan yumurtalar 0,6-0,7 mm. çapında ve açık sarı-portakal rengindedir. Daha sonra yumurtaların renkleri sırasıyla portakal sonra kahve rengine döner. Yumurtaların açılmasına 2-3 gün kala yumurtaların rengi çeşitli gözlemlere göre gri-siyah, gri-yeşil ve koyu gri gibi hakim rengin gri olduğu renktedir. Yumurtalar 28 oc de 19-21 gün içerisinde açılırlar. Yumurtadan çıkan larvalar plankronik 11 larval dönemi 9-19 ppt tuzlulukta 28-31°C'de 20-40 günde tamamlayarak postlarva CPL) olurlar. Bu dönemde besinlerini küçük zooplankton, kurtlar ve larval aşamadaki diğer invertebratlar oluşturur. Postlarva aşamasına geçen bireyler artık yetişkin bir bireyin en küçük taslağı durumundadır. Boyları 7-10 mm ağırlıkları 6-9 mg arasında değişir. Demersal olan postlarvalar tuzluluk değişimlerine daha fazla toleranslıdırlar. Besinlerini larva veya yetişkin böcekler, kabuklular, kurtlar ve balıklar oluşturur. Ortamda sayıca fazla ve yeterince besin bulunmadığı durumlarda kanibalizm görülmektedir.
 
     Yetiştiricilik
     Tatlı su karidesi yetiştiriciliği, kuluçkahane, ön büyütme ve büyütme olmak üzere üç temel aşamadan oluşmaktadır.
 
     Kuluçkahane: Kuluçkahane aşaması anaç temini, yumurta alımı ve bu yumurtalardan çıkan larvaların postlarva oluncaya kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Kuluçkahanelerin genellikle denize yakın ve tatlı su kaynağı olan alanlara kurulması önerilir. Üretimde deniz suyuna fazla oranlarda ihtiyaç duyulmaması nedeniyle denizden uzak bölgelere de kuluçkahane kurulabilir. Örneğin Tayland'da denizden SO km. ve daha da uzak bölgelerde kuluçkahaneler görmek mümkündür.
 
     Anaçlar büyük bir oranla doğadan temin edilmektedir. Bunun yanında bazı işletmeler kendi bünyelerinde büyütme havuzlarından anaç temini yoluna gidebilmektedirler. Doğadan kahverengi yumurtalara sahip anaçlar tercih edilerek kuluçkahaneye alınır. Anaçlar işletmeye alınmadan önce bakır sülfat (80.2-0.5 ppm) veya formalin 05-20 ppm) içerisinde 30 dakika banyo yapılıp dezenfekte edilmelidir. 10-12 cm (rost- rum-telson) boyundaki anaçlar genellikle 10.000- 30.000 arasında yumurta bırakırlar. Anaçlar ağırlıklarının %10-15 oranında yaş yemlerle beslenirler. Yumurtaları gri-siyah olan dişiler yumurtlatma ya da larva tanklarına alınırlar. Yumurtaların açılma oranları acı suda tatlı suya oranla daha yüksektir. Gri renkte ve 2-3 gün içerisinde açılması beklenen yumurtalı anaçlar ayrı ayrı 100-200 It'lik tanklara konduğu gibi Tayland'da uygulandığı gibi 3-4 anaç 1 ton su kapasiteli tanklara da konulabilmektedir. Böylece Taylandılı üreticiler larvaların çıkmasıyla 30-50 larva/lt yoğunluğu elde edebilmektedirler. Bundan başka Tayvan'daki uygulamada 20-40 gr ağırlığındaki yumurtalı dişiler 13 kg/rrr' yoğun- lukta stoklanır ve yumurtadan çıkan larvalar sifonla ortamdan toplanmaktadır.
 
          
          Larva Yetiştiriciliği: Yumurtaların açılması ile 
başlayan larval dönemde ilk aşama 5-10 dakika içinde tamamlanır ve bu dönemde larva prezoea ismini alır. Daha sonra zoea dönemine geçilir. Larval dönem 11 aşama geçirir ve metamorfoz tamamlanarak postlarval aşamaya geçilir. Birinci gün dışarıdan besin almayan larvalar önceleri fitoplankton sonraları zooplankton ile beslenirler. Yumurtaların açıldığı suyun tuzluluğu 10-15 ppt arasında ise larva tanklarında tuzluluğun değiştirilmesine gerek yoktur. Yumurtalar 4-5 ppt tuzlulukta açılmışlarsa kullanılan suyun kademeli olarak tercihen 12 ppt seviyelerine getirilmesi gere- kir. Larva yetiştiriciliğinde uygulamada farklı 2 teknik kullanılmaktadır. Bunlar yeşil su ve temiz su teknikleridir.
 
     l.Yeşil su tekniği: Tayland'da yaygın olan bu teknikte büyük betonarme veya fiberglas tanklar kullanılmaktadır. Tankların büyüklüğü 10-30 ton derinliği ise 40-100 cm. arasında değişmektedir. Bu teknikte amaç ortamda fitoplankton çoğalmasını sağlamaktır. Karışık türler olmasına rağmen baskın olarak Cblorella spp.'nin olması istenir. Stok yoğunluğu genellikle 25-40 larva/lt. ise de bu rakam bazen başlangıçta 100 olup daha sonra seyreltme yapılarak düşürülmektedir. Tuzluluk 12 ppt civarındadır. Bu teknikte mortalite genellikle yüksek olmaktadır. Ortamda fitoplankton yoğunluğunu istenilen düzeyde tutabilmek için sürekli gübreleme yapılmalıdır. Genellikle N ve P kaynağı olarak inorganik gübrelerden yararlanılmaktadır. Beslenmelerinde Artemia, haşlanmış yumurta, midye eti, ıskarta balık ve pelet yemler kullanılmaktadır.
 
     
Resim: Tatlı su karidesi yumurtaları ve yavruları
 
 
 
2. Temiz su tekniği: Bir çok kuluçkahane larvaların daha yoğun stoklanabilmesi ve plankton üretimine gerek olmaması yüzünden bu tekniği tercih etmektedir. Bu teknikte 100-110 larva/lt. stok yoğunluğu uygulanırken larva tankları 2-5 ton arasında değişmektedir. Bazı durumlarda başlangıçta 200 larva/lt stok yoğunluğu ile başlarup daha sonra stok yoğunluğu düşürülmektedir. Tuzluluk 12-15 ppt arasında değişmektedir. Bu teknikte mortalite diğerine nazaran daha düşüktür. Genellikle %50'nin üzerinde yaşama oranı elde edilmektedir. Günlük su değişim oranı farklı uygulamalara göre %10-100 arasında değişmektedir. Beslemede kullanılan yemler aynıdır. Artemia yoğunluğu 1-5 artemia/ml arasında değişmektedir. Temiz su tekniği kendi içerisinde uygulama yönünden farklılık arz etmektedir. Bu teknikte 3 farklı uygulama göze çarpmaktadır.
 
     a)  Sürekli akışkanlı açık sistemler: Eğer kullanılan su kaynağı kaliteli ve sürekli ise tankların suyunun tamamı ya da bir kısmı günlük olarak değişmektedir,
 
     b)   Kapalı yada yarı-kapalı sistemler: Günlük su kullanımını azaltmak veya yeterince uygun su kaynağının olmadığı durumlarda kullanılan sistemlerdir. Kum ve biyolojik filtreler kullanılır. Sistemde suyun dolaş ma hızı %30-100/saat arasında değişmektedir.

    c)   Kapalı devre yapay deniz suyu: Su kaynaklarının uygun olmadığı yerlerde uygulanan sistemdir. Bu sistemde larva tankları küçük ve gözlem kolaydır.
 

     Ön Büyütme:
 
     Larval dönemleri tamamlamış ve postlarva olmuş bireyler ön büyütmeye alınırlar. Ön büyütme genellikle betonarme ya da yan duvarları betonarme tabanı toprak havuzlarda yapılmaktadır. Optimal su sıcaklığı 25-28°C aralığıdır. Postlarvaların tuzluluğa toleransları yüksektir. Ön büyütme havuzlarında genellikle tatlı su kullanılır. Bazen 1-3 ppt su da kullanılmaktadır. Ayrıca 10 ppt'deki sularda bile ön büyütme yapılabilmektedir. İklim koşullarına göre bazı ülkelerde bu aşama kapalı ortamlarda gerçekleşmektedir. Bu dönemde en çok dikkat edilmesi gereken konu kanibalizmdir. Bunun için yavrların saklanabileceği ortanilan yaratmak amacıylaçeşitli ağlar havuza konularak bu problem çözülmeye çalışılır. Değişik uygulamalarda yayın balıkları veya alabalık yemlerinin kullanılabildiği belirtilmektedir. Yemleme sıklığı günde 2-3 kez olup bazı uygulamalarda haftada 3 kez donmuş dana ciğeri verilmektedir. Ön büyütme daha çok yarı-tropik ülkelerde uygulanmaktadır. Tropik kuşakta bazen postlarvalar ön büyütmeye tabii tutulmadan büyütme havuzlarına alınabilmektir. Tayland'da postlarvalar 1.000-5.000 PL!m2 stok yoğunluğunda beton havuzlarda 1 ay ön büyütmeye tabi tutulurken toprak havuzdaki uygulamada stok yoğunluğu 20-25 PL!m2 ve süre de 75-90 gün arasında değişmektedir. Bu uygulama Malezya'da 100 PL!m2 ve 28-42 gün Tayvan'da ise 800 PL!m2 stok yoğunluğu ve 30-50 gün arsında değişmektedir. Ön büyütme sonunda yavruların 0,5-1 gr ağırlığa gelmeleri arzu edilmektedir.
 
     Tayland da tatlı su karidesi yetiştiriciliği yapılan bir alan
 
 
       Büyütme: Büyütme aşaması ön büyütmeden sonra pazar boyuna kadar geçen süreyi kapsar. Esas olarak yetiştiricilik sistemi altında ekstansif, yarı-entansif ve entansif yetiştiricilik modelleri uygulanmaktadır. Bu modeller içerisinde pratikte bazı değişiklikler olabilmektedir. Uygulama olarak tek period yetiştiricilik yapıldığı gibi sürekli yetiştiricilik de uygulanmaktadır. Tek period yetiştiticilik ise kendi içersinde postlarva aşamasından sonra direkt stoklamanın yapıldığı ve ön büyütmeli yetiştiricilik olarak ikiye ayrılır. Sürekli yetiştincilik ise yine kendi içersinde 1 yıla kadar ve 3-4 yıla kadar olan ve sürekli ortamdan Pazar boyuna gelmiş bireylerin hasadını kapsayan yetiştiricilik olarak ikiye ayrılır. Ayrıca bazı ülkelerde polikültür de yapılmaktadır.
 
 
      Ekstansif büyütme: Çok fazla tercih edilmeyen bir yetiştiricilik modelidir. Havuz büyüklüğü 5 hektardan daha büyüktür. Büyük alanlarda hasat işleminde zorluklarla karşılaşılmaktadır. Stok yoğunluğu 1-2 birey/m/ dir. Yıllık üretim 200- 300 kg/hektar arasında değişir. Yetiştiricilik sırasında dışarıdan yem kullanılmadığından üretim maliyeti en düşük büyütme modelidir ve birim alanda verim oldukça düşüktür.
 
Yarı-Entansif büyütme: En çok ele alınan yetiştiricilik yöntemidir. Havuzların büyüklüğü 500 m2'den 2-3 hektara kadar değişirken havuz derinlikleri ortalama 1 m.'dir . Hasadın kolay yapılabilmesi bakımından havuz şekillerinin dikdörtgen olması istenir. Stok yoğunluğu 5-20 birey/rrr' arasında değişirken tercihen 5-10 birey/m/ stok yoğunluğu tavsiye edilir. Genel olarak yıllık verim 1-5 ton arasında değişmektedir. Bambu, briket ve boru gibi materyallerin havuzda bulunması salık verilir. Bu sayede kanibalizm önlenmeye çalışılır. Su değişimi stok yoğunluğuna bağlı olarak %2-5 arasında değişir. Optimal gelişim 26-31°C arasında olurken 14°C ve 35°C sıcaklıkları alt ve üst letal aralıklardır. Kullanılan yemlerde protein oranı %25-35 arasında değişirken pelet yemden başka ıskarta balıklar da verilebilmektedir. Yem değerlendirme oranı pelet yemler için 2-
 
     4: 1 iken yaş yemler için bu oran 7-9:1 arasında değişmektedir. Toprak havuzlar aynı diğer deniz karideslerinde olduğu gibi büyütme havuzlarına stoklanmadan önce hazırlanır. Bu hazırlık dönemi sırasıyla havuzun kurutulması daha sonra pulluk ile sürülmesi, pH'ına göre kireçlenmesi, su doldurulması ve gübrelenmesi aşamalarını gerektirmektedir. Burada amaç ortamda fitoplankton ve zooplankton çoğalmasını teşvik etmektir. Bu şekilde 0,5-1 gr. Arasında stoklanan yavrular 5 gr.'a gelinceye kadar dışarıdan yemleme yapılmaz. Ortamdaki karidesler 5 gr. ve üstü olduktan sonra aşağıda sunulan oranlarda yemleme programı uygulanmaktadır. Uygun su koşullarında 5-6 ay içersinde 25-40 gr. ağırlığa erişebilmektedirler. Yaşama oranı genellikle 0/050'nin üzerinde gerçekleşmektedir. Hasat genellikle ığrıp ve pinterler ile yapılmaktadır.
 

    Kuluçkahanede üretilen tatlı su karideslerininbesi için naklinde bırakılacakları havuz alanına göre naylon torbalaratakribi olaraksayılarak gönderilmesi.  Nakil torbalara hava veya oksijen basılarak gerçekleştirilir.
 
         Entansif büyütme: Bu yetiştirme modeli birkaç araştırmanın ötesinde ticari olarak uygulamada geçerli olmayan bir modeldir. Bunun nedeni yüksek stok yoğunluklarında karideslerin kanibalizm davranışları daha fazla izlenmelidir. Bu ise daha fazla su değişimi, ekstra gözlem ve yemlemeyi beraberinde getirmekte ve sonuç olarak bu tür için entansif büyütmenin rantabl olmadığı belirtilmektedir.
 
             Polikültür: Özellikle Uzakdoğu'da Chanos chanos (süt balığı) ile polikültür çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca İsrail'de sazan, tilapia ve kefal ile polikültür çalışmaları yapılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Örneğin İsrail'deki çalışmada aynı havuza 0,5-1,5 karides/m/ stok yoğunluğuna karşın 1.2 (sazan+tila- piaj/rrr' stoklanmış sonuçta 6.700-10.100 kg. balık/hektar/ürün elde edilirken 220-780 kg/hektar/ürün iri boy karides üretimi sağlanmıştır.
 
var _gaq = _gaq || []; _gaq.push(['_setAccount', 'UA-36728592-1']); _gaq.push(['_trackPageview']); (function() { var ga = document.createElement('script'); ga.type = 'text/javascript'; ga.async = true; ga.src = ('https:' == document.location.protocol ? 'https://ssl' : 'http://www') + '.google-analytics.com/ga.js'; var s = document.getElementsByTagName('script')[0]; s.parentNode.insertBefore(ga, s); })(); -->